Balıkesir

kalkınma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kalkınma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İnovasyon ve Eğitimle Bir Ülke Nasıl Dönüşür?

 Girişimcilik: Bir Ülkenin Geleceğini Şekillendiren Güç

Sevgili dostlar,

Bir ülke girişimci olmaya karar verip gerçekten başarılı olabilir mi? Bir ülke, yer altı zenginliklerine sahip olmadan, büyük doğal kaynaklara dayanmadan, sadece insan kaynağına ve teknolojiye yatırım yaparak küresel bir ekonomi haline gelebilir mi?

Bu soruya en net cevabı veren küçücük kara parçalarından biri malesef israil. Petrolü yok, doğalgazı yok, tarihi boyunca etrafındaki ülkelere sürekli saldırmış ve Filistinlilere soykırım uygulamış. Ancak sahip olduğu en değerli kaynağı keşfetmiş: İnsan sermayesi.

Soykırım yaparken bile özgüveni oldukça yerinde olan israil, bugün dünyanın en yenilikçi ülkelerinden biri. Verilere bakacak olursak:

  • Sivil Ar-Ge harcamaları/GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) oranında dünyada 1. sırada.
  • Kişi başına düşen risk sermayesi yatırımlarında dünyada 1. sırada.
  • NASDAQ (Teknoloji ağırlıklı şirketlerin değerlemesi) listesinde yer alan şirket sayısında dünyada 2. sırada.
  • Her 1,800 vatandaşa bir yeni girişim düşüyor.

Bu veriler, güçlü doğal kaynaklara sahip olmayan bir ülkenin girişimcilik ekosistemiyle nasıl bir dünya devine dönüşebileceğini gösteriyor. Peki, biz Türkiye olarak bundan ne öğrenebiliriz?

Bir Ülkenin Girişimci Olması Ne Anlama Geliyor?

Girişimcilik sadece şirket kurmak ya da yeni bir fikir geliştirmek değildir. Girişimcilik, risk alabilen, problem çözebilen, yeniliğe açık bir toplum inşa etmek demektir. Ekonomik büyümenin, teknolojik ilerlemenin ve uluslararası rekabet gücünün temel taşıdır.

Girişimci bir ülke olmak demek:

  • İnovasyonu teşvik eden bir kültüre sahip olmak,
  • Bilgiye dayalı ekonomiye yatırım yapmak,
  • Eğitimi, Ar-Ge'yi ve teknolojiye yönelmeyi öncelik haline getirmek,
  • Gençleri girişimcilik konusunda cesaretlendirmek demektir.

Ve en önemlisi: Eğitim sistemini girişimciliği destekleyecek şekilde yapılandırmak!

Türkiye’nin Girişimcilik Potansiyeli

Türkiye, dinamik bir nüfusa ve stratejik bir konuma sahip. Ancak girişimcilik konusunda henüz hak ettiği noktada değil. Ar-Ge harcamaları artırılsa da, İsrail gibi bir yenilik merkezi olabilmek için daha fazla girişimci ruha ihtiyacımız var.

Peki, Türkiye girişimci bir ülke olabilir mi? Kesinlikle olabilir! Ancak bunun için bazı temel noktalara odaklanmamız gerekiyor:

Eğitim Sistemi Yenilikçi Olmalı

Girişimcilik, ilkokuldan itibaren eğitimin bir parçası olmalı. Ezberci sistem yerine, sorgulayan ve üreten bireyler yetiştirmek zorundayız. Kodlama, tasarım odaklı düşünme, problem çözme yetenekleri çocuklara küçük yaşlardan itibaren kazandırılmalı.

Ar-Ge ve Risk Sermayesi Desteklenmeli

İsrail’in en büyük başarısı, Ar-Ge yatırımları ve girişimcilere verilen desteklerle gerçekleşti. Türkiye’nin de teknolojiye ve yeniliğe yatırım yapan şirketleri daha fazla desteklemesi gerekiyor. Risk sermayesi yatırımları artırılmalı, üniversiteler teknoloji üretim merkezlerine dönüşmeli.

Global Düşünce Yapısı Geliştirilmeli

Girişimciliğin en büyük düşmanı yerel düşünmektir. Küresel rekabetin içinde yer almak için gençlerin dünya ile entegre olmaları sağlanmalı. Türkiye’de üretilen fikirler, yalnızca Türkiye pazarına değil, uluslararası pazara hitap edebilmeli.

Başarısızlık Korkusu Aşılmalı

Girişimcilik, deneme-yanılma sürecidir. Dünyaca sevilmeyen israilde bile başarısızlık, bir girişimcinin kariyerinde bir basamak olarak görülüyor. Ancak Türkiye’de hala “bir iş batırmak” büyük bir başarısızlık olarak algılanıyor. Girişimcilik kültürünün gelişmesi için, başarısızlığın öğrenme sürecinin bir parçası olduğu kabul edilmelidir.

Sonuç: Türkiye’nin Geleceği Girişimcilikte!

Sevgili dostlar, dünyanın en büyük ekonomileri girişimcilik ile büyüdü. ABD, Çin, Almanya, İsrail gibi ülkeler, sahip oldukları kaynaklardan çok yenilikçi düşünce sistemleri ve girişimcilik ekosistemleriyle öne çıktılar.

Türkiye, dinamik nüfusu, büyük potansiyeli ve stratejik konumu ile girişimcilik alanında büyük fırsatlara sahip. Ancak bu potansiyeli hayata geçirmek için eğitimi, Ar-Ge'yi ve risk almayı teşvik eden bir ekosistem yaratmak zorundayız.

Girişimcilik, yalnızca bireysel başarı değil, bir ülkenin geleceğini belirleyen en büyük güçlerden biridir. Eğer Türkiye girişimcilik kültürünü güçlendirebilirse, önümüzdeki yıllarda küresel ölçekte çok daha büyük başarılara imza atabiliriz.

Unutmayalım, bir ülke girişimci olmayı seçebilir ve başarılı olabilir. Yeter ki doğru adımları atalım!

Sevgiyle kalın,

Bu arada bazı verileri ve ilham aldığım kıymetli Erhan Erkut Hocamıza teşekkür ederim.

Süleyman ÇETİN
Çevre Yüksek Mühendisi ve Proje Uzmanı



Dünyada Ticaret Yolları Yeniden Çiziliyor, Peki Ya Biz?

Sevgili Dostlar,

Dünyada ticaret yolları, enerji hatları ve stratejik projeler hızla şekillenirken, ülkeler büyük hamlelerle geleceğin ekonomik ve siyasi dengelerini belirlemeye çalışıyor. Bizler de bu gelişmelere kayıtsız kalamayız. Ne demişler, “Küresel düşün, yerel uygula!”

Kuzey Akım 2 (Nord Stream 2), Bir Kuşak Bir Yol (Belt and Road Initiative) ve Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) gibi projeler, dünya devlerinin sadece bugünü değil, on yıllar sonrasını planladığını gösteriyor. Peki ya biz? Balıkesir olarak biz geleceğimizi nasıl şekillendiriyoruz?

Şehrimizin sahip olduğu değerleri iyi analiz edip dünya ölçeğinde bir anlam kazandırmazsak, elimizdeki potansiyel yalnızca ham bir güç olarak kalır. İşte burada jeotermal enerji devreye giriyor. Balıkesir’in yer altındaki sıcak su kaynakları, bugüne kadar yalnızca kaplıcalar ve birkaç serada kullanıldı. Oysa dünya yenilenebilir enerji ve sağlık turizmi gibi alanlara yönelirken, biz de jeotermali merkeze alan büyük bir vizyon geliştirmeliyiz.

Dünyadaki Büyük Projelere Bakınca…

Dünyanın dört bir yanında enerji ve ticaret yolları üzerinden büyük hamleler yapılıyor. Örneğin, Kuzey Akım 2 doğalgazı Rusya’dan Almanya’ya taşıyan dev bir enerji hattı. Bir Kuşak Bir Yol, Çin’den Avrupa’ya kesintisiz demiryolu ulaşımı sunarak küresel ticarette yeni bir sayfa açıyor. IMEC (Yeni Baharat Yolu) ise Hindistan’dan Avrupa’ya ulaşan yeni bir ticaret koridoru olarak planlanıyor.

Bütün bunlar ne anlama geliyor? Dünya sadece bugünü değil, geleceği inşa ediyor. Ve bunu yaparken de kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak güçlerini pekiştiriyorlar. Bizim de Balıkesir’de aynı mantıkla hareket etmemiz lazım. Kendi kaynaklarımızı doğru değerlendirerek hem ekonomik hem de çevresel anlamda sürdürülebilir projeler üretmeliyiz.

Balıkesir’in Gizli Hazinesi: Jeotermal

Balıkesir, jeotermal enerji açısından Türkiye’nin en zengin bölgelerinden biri. Şehirde çok farklı jeotermal alan var ve bu sahaların sıcaklıkları 30°C’den 102°C’ye kadar değişiyor. Yani şifalı kaplıca sularından enerji üretmeye kadar geniş bir kullanım alanı mevcut.

Şu an termal turizm ve birkaç serada kullanılan bu kaynaklar, çok daha geniş çapta değerlendirilebilir. Tarımdan sanayiye, sağlık turizminden enerji üretimine kadar birçok sektörde jeotermal enerjinin kullanımı artırılabilir. Ancak bunun için stratejik bir vizyon şart.

TERMAL-YOL: Türkiye'ye Yeni Bir Rota

Dünyada İpek Yolu, Baharat Yolu gibi ticaret yolları tarih boyunca medeniyetleri şekillendirdi. Günümüzde ise turizm rotaları, gastronomi yolları gibi projeler büyük bir ilgi görüyor. Türkiye neden “TERMAL-YOL” adlı bir projeyle kendi jeotermal rotasını oluşturmasın?

Bu proje neyi kapsamalı?

  • Jeotermal Kaynak Haritası: Öncelikle, Balıkesir’deki tüm termal kaynaklar detaylı şekilde analiz edilmeli. Sıcaklıkları, mineral oranları ve sağlık üzerindeki etkileri belirlenmeli.
  • Termal Sağlık Rotası: Gönen’den başlayıp Bigadiç, Sındırgı, Edremit gibi ilçeleri kapsayan bir termal turizm güzergâhı oluşturulmalı. Bu güzergah daha sonra Kütahya ve Afyona kadar uzanmalı. Sadece Balıkesir değil, biz Balıkesir ayağı olarak kendi sahalarımızı hazır hale getirmeliyiz. Gelen turistler, şehrin farklı noktalarındaki termal tesisleri gezerek şifa bulmalı.
  • Bölgesel Kalkınma: Termal otellerin yanı sıra, bölgede yerel üreticiler desteklenmeli. Turistler geldiklerinde sadece sıcak suya girmekle kalmamalı, yerel bal, zeytinyağı, doğal sabunlar gibi ürünleri de deneyimlemeli. Tabi diğer iller de kendi yerel ürünlerini tanıtacaktır. Afyon kaymaklı lokumunu geliştirerek bu konuda oldukça inovatif bir ürün geliştirmiş. 
  • Yatırımcı Çekme: Bu rotanın işler hale gelmesi için özel sektör teşvik edilmeli. Termal otel zincirleri, sağlık merkezleri ve SPA tesisleri için altyapı yatırımları ve teşvikler oluşturulmalı.

Böyle bir proje İstanbul'a ve İzmir'e yakınlığı nedeniyle Balıkesir’i “Türkiye’nin Termal Yolun Orta Noktası, yani Başkenti” haline getirebilir. Yalova ve Bursa da termal kaynak konusunda oldukça ileri seviyede olan illerden. Sağlık turizmi dünya çapında büyük bir sektör ve özellikle Avrupa’dan çok fazla turist kaplıcalar için ülkemize geliyor. TERMAL-YOL gibi bir projeyle Balıkesir, turizmde yeni bir marka olabilir.

Yerel Yönetimlere Büyük Görev Düşüyor

Bu projeler sadece fikirden ibaret kalmamalı. Yerel yönetimlerin harekete geçmesi şart. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve ilgili ilçe belediyeleri şu adımları atmalı:

  • Stratejik Planlama: Şehir genelinde bir jeotermal master planı oluşturulmalı.
  • Teşvikler: Termal tesisleri belirli standartlara getirecek girişimcilere vergi avantajları, yeni açılacaklara ruhsat kolaylığı gibi teşvikler sağlanmalı.
  • Tanıtım: TERMAL-YOL, ulusal ve uluslararası turizm fuarlarında tanıtılmalı.
  • Çevre Koruma: Jeotermal kullanımın sürdürülebilir olması için, kullanılan suyun yer altına tekrar basılması gibi önlemler alınmalı.

Sevgili dostlar,

Dünya hızla değişirken, Balıkesir’in başta olmak üzere termale sahip illerin, kaynaklarını akıllıca yönetip birleşerek bir marka haline gelmesi mümkün. Jeotermal enerji yalnızca bir termal su kaynağı değil, ülkemize değer kazandırabilecek büyük bir ekonomik fırsat.

TERMAL-YOL gibi bir proje hayata geçerse, Balıkesir’in adı dünya turizm haritasına kazınabilir. Enerjide dışa bağımlılığı azaltırken, sağlık turizmi ile de büyük bir ekonomik katkı sağlayabiliriz.

Özetle, “Küresel düşün, yerel uygula” diyerek dünyadaki büyük projelerden ilham almalı ve Balıkesir’i geleceğin termal başkenti yapacak adımları hep birlikte atmalıyız. Yeter ki vizyonumuzu geniş tutalım ve harekete geçelim.

Sevgiyle kalın,

Süleyman Çetin
Çevre Yüksek Mühendisi ve Proje Uzmanı



Kooperatifçilik ile Daha Güçlü Bir Balıkesir Mümkün!

 Balıkesir’de Kooperatifçilik ile Güçlenelim: Zeytin, Höşmerim, Halıcılık ve Pirinç Üretiminde Yeni Bir Dönem

Balıkesir, verimli toprakları, kadim üretim kültürü ve zengin gastronomisiyle Türkiye’nin gözde illerinden biri. Marmara ve Ege bölgelerini birleştiren bu özel şehir; zeytinden höşmerime, halıcılıktan pirinç-çeltik üretimine kadar pek çok alanda potansiyel barındırıyor. Ancak bu potansiyelin kalıcı bir güce dönüşmesi, üreticinin emeğinin karşılığını alabilmesi ve sürdürülebilir bir üretim modeli kurulabilmesi için kooperatifleşme en önemli adımlardan biri.


2025 yılının Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan edilmesi, Balıkesir’de kooperatifçilik bilincini artırmak ve güçlü örgütlenmeleri teşvik etmek adına büyük bir fırsat sunuyor. Gelin, Balıkesir’in eşsiz ürünlerine kooperatifler aracılığıyla nasıl değer katabileceğimizi konuşalım.


1. Zeytin ve Zeytinyağı Üreticileri Kooperatifleri

Balıkesir, Türkiye’nin önde gelen zeytin üretim merkezlerinden biri. Ayvalık, Edremit ve Gömeç başta olmak üzere birçok ilçede binlerce yıldır zeytin yetiştiriliyor. Ancak üreticilerin daha güçlü pazarlara açılabilmesi, markalaşabilmesi ve adil gelir elde edebilmesi için Zeytin ve Zeytinyağı Üreticileri Kooperatiflerinin kurulması şart.


Bu sayede;


Ürünlerin fiyat istikrarı sağlanır.

Ortak markalar altında kalite standartları geliştirilir.

Yurt içi ve yurt dışı pazarlarda daha güçlü bir yer edinilir.

İşleme tesisleri ortaklaşa kurularak maliyetler düşürülür.

2. Höşmerim Üreticileri Kadın Kooperatifi

Balıkesir denince akla gelen lezzetlerden biri hiç şüphesiz höşmerim. Bu geleneksel tatlıyı üretip satmak isteyen kadın girişimciler için kurulacak Höşmerim Üreticileri Kadın Kooperatifi, yöresel mutfağın yaşatılması ve ekonomiye kazandırılması adına kritik bir adım olabilir.


Kadınların emeğini görünür kılan böyle bir kooperatif ile;


Geleneksel tariflerin korunması sağlanır.

Şehir dışı satış imkanları artırılır.

Yerel festivaller ve turistik noktalarda satış imkanı yaratılır.

Balıkesir’e özgü bir hediyelik ve marka ürünü geliştirilir.

3. Balıkesir Halıcılığı için Kooperatifleşme Zamanı

Balıkesir’in Sındırgı ve Yağcıbedir halıları, yıllardır ustaların elinde hayat bulan değerli eserlerdir. Fakat küresel rekabet, artan maliyetler ve zanaatkâr eksikliği sebebiyle halıcılık zor günler geçiriyor. Bu noktada Halı Üreticileri Kooperatifi, ustaların birlik olarak hareket etmesini, ürünlerini daha geniş pazarlara ulaştırmasını ve eğitim programlarıyla yeni ustalar yetiştirmesini sağlayabilir.


Bu kooperatif sayesinde;


Ortak satış mağazaları açılabilir.

Kültürel miras korunur.

Gençlerin mesleğe kazandırılması için projeler üretilir.

Turistik satış noktaları ve online pazarlar güçlendirilir.

4. Gönen Pirinci ve Çeltik Üreticileri Kooperatifi

Balıkesir’in Gönen ilçesi, Türkiye’nin pirinç ambarlarından biri. Gönen pirinci, lezzeti ve kalitesiyle sofraların vazgeçilmezi. Ancak üretimde yaşanan maliyet artışları, pazarlama zorlukları ve rekabet sorunları üreticiyi zorluyor. Çözüm ise yine kooperatifleşmekte!


Pirinç ve Çeltik Üreticileri Kooperatifi ile;


Toplu alım-satım gücü oluşturulur.

İşleme ve paketleme tesisleri ortaklaşa işletilir.

Markalaşma çalışmaları yürütülür.

Tarımsal destekler için ortak projeler geliştirilir.

Balıkesir Kooperatifçiliği ile Daha Güçlü Bir Gelecek

Balıkesir’in tüm bu değerleri, kooperatifleşme sayesinde yalnızca ekonomik katkı sunmakla kalmayacak, aynı zamanda kültürel mirasın yaşatılmasını ve yerel kalkınmanın güçlenmesini sağlayacak. 2025 yılı "Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya Kurar" mottosuyla ilan edilmişken, Balıkesir’in de bu harekete öncülük etmesi gerekiyor.


Bugün Balıkesir’in dört bir yanında üretim yapan herkesin birbirine sorması gereken soru şu:

"Biz birlikte daha güçlü olabilir miyiz?"


Cevap çok net: Evet, kooperatifleşerek Balıkesir’i büyütebiliriz!


Sen de Dahil Ol!

Balıkesir’de kooperatif kurmak, var olan kooperatiflere üye olmak veya destek vermek için yerel Ticaret İl Müdürlükleri, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları ile iletişime geçebilir, kooperatifçiliğin gücüne ortak olabilirsin.


Unutmayalım;

"Birlikte Üretiyor, Birlikte Büyüyoruz!"


Kooperatif Hareketi ile Güçlenen Şehir Balıkesir

 Balıkesir’de Kooperatifçilik: Daha İyi Bir Dünya İçin Birlik Zamanı!

Balıkesir, tarih boyunca üretimin, emeğin ve dayanışmanın simgesi olmuş şehirlerimizden biri. Zeytininden sütüne, tarımından turizmine kadar geniş bir yelpazede üretim yapan Balıkesir, kooperatifçilik kültürünün de güçlü şekilde yeşerebileceği illerimiz arasında yer alıyor. Ancak elimizdeki veriler gösteriyor ki, Türkiye genelindeki kooperatifleşme sorunları Balıkesir için de geçerli.


Balıkesir Kooperatifçilikte Neredeyiz?

Ticaret Bakanlığı verilerine göre ülkemizde toplam 48.938 kooperatif bulunuyor. Bunların 11.542'si ise Ticaret Bakanlığı görev alanındaki farklı türlerden oluşuyor.


Balıkesir ise 2024 yılı itibariyle en çok kooperatife sahip iller arasında yer almasa da, potansiyelini göz ardı etmek mümkün değil. Özellikle tarım, hayvancılık, turizm ve kadın girişimciliği alanlarında Balıkesir’in kooperatifçilikte öncü illerden biri olması için önemli fırsatlar bulunuyor.


Balıkesir’de Hangi Kooperatifler Öne Çıkabilir?

Ticaret Bakanlığı verilerine göre ülkemizde güçlü bir merkez birlik çatısı kurma potansiyeline sahip kooperatif türlerinden bazıları şöyle:


  • Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifleri (1.211 adet)
  • Gayrimenkul İşletme Kooperatifleri (927 adet)
  • İşletme Kooperatifleri (728 adet)
  • Tarım Satış Kooperatifleri (325 adet)
  • Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri (353 adet)
  • Turizm Geliştirme Kooperatifleri (548 adet)

Balıkesir’in üretim gücünü düşündüğümüzde; Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifleri, Tarım Satış Kooperatifleri ve Turizm Geliştirme Kooperatifleri tam da şehrin dinamiklerine uygun alanlar olarak öne çıkıyor.


Bugün Susurluk’ta peynir üreten kadınlar, Edremit’te zeytinyağı işleyen üreticiler, Ayvalık’ta butik turizm hizmetleri veren girişimciler, Bandırma’da pazarlama ağı kurmak isteyen çiftçiler için kooperatifler sürdürülebilir bir gelecek sunabilir.


Üst Birlik Kurmak Neden Önemli?

Türkiye’de ne yazık ki kooperatiflerin üst örgütlenmesi zayıf. 34 farklı türde 11.542 kooperatif olmasına rağmen sadece 91 üst birlik kurulmuş durumda. Balıkesir’deki kooperatiflerin de üst birlikleşmeye gitmesi, kendi bölgelerinde daha güçlü bir ses olmalarını sağlayacak. Bu birlikler sayesinde:


  • Bölgesel pazarlama ağları kurulabilir.
  • Ortak üretim tesisleri oluşturulabilir.
  • Marka değerleri yükseltilerek ulusal ve uluslararası pazarlarda yer alınabilir.

2025 Uluslararası Kooperatifler Yılı: Balıkesir İçin Fırsat Yılı!

Birleşmiş Milletler tarafından 2025 yılı Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan edildi. Yılın mottosu ise:

“Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya Kurar”

Balıkesir’in bu vizyona ortak olması gerekiyor. 2025 yılı, Balıkesir’de kooperatifçilik için bir seferberlik yılı olabilir. Kadın kooperatiflerinden genç girişimci topluluklarına, tarım üreticilerinden turizmcilerine kadar herkesin bu dayanışma çatısı altında buluşması önemli.


Ne Yapılmalı?

  • Balıkesir’de mevcut kooperatiflerin üst birlik kurmaları teşvik edilmeli.
  • Yeni kurulacak kooperatiflere yerel yönetimler ve kamu tarafından destek verilerek sayıları artırılmalı.
  • Kooperatiflerin ortak projeler üretmesi sağlanmalı.
  • 2025 yılı boyunca Balıkesir genelinde kooperatifçilik farkındalığını artıracak etkinlikler düzenlenmeli.

Sonuç olarak, Balıkesir’in bereketli toprakları, çalışkan insanları ve köklü üretim kültürü ile kooperatifçilikte örnek bir şehir olması hiç de uzak bir hayal değil. 2025 Uluslararası Kooperatifler Yılı, bu hayali gerçeğe dönüştürmek için tam da doğru zaman.


Unutmayalım; Kooperatifler, daha iyi bir Balıkesir için var!




Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya Kurar: Türkiye'de Kooperatifçilik ve Geleceğe Bakış

 Kooperatifler, dayanışmanın, ortak aklın ve birlikte üretmenin en güzel örneklerini sunan yapılar. Ülkemizde de yüz yılı aşan bir geçmişe sahip olan kooperatifçilik kültürü, bugün yeniden önem kazanıyor. 2025 yılının Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan edilmesi ise bu anlamda kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor.


Bu yazımızda Türkiye’deki kooperatiflerin güncel durumuna, karşılaştıkları örgütlenme sorunlarına ve geleceğe dair önerilere birlikte göz atalım.


Türkiye'de En Çok Hangi Kooperatifler Var?

Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre ülkemizde en çok kurulan kooperatif türleri şöyle sıralanıyor:


  • Taşıma Kooperatifleri: 5.177 adet
  • Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifleri: 1.211 adet
  • Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri: 982 adet
  • Gayrimenkul İşletme Kooperatifleri: 927 adet
  • İşletme Kooperatifleri: 728 adet

Bugün Ticaret Bakanlığına bağlı olarak toplam 11.542 adet kooperatif faaliyet gösteriyor. Bunlar arasında eğitimden sağlığa, tarımdan turizme, yenilenebilir enerjiden yayıncılığa kadar farklı alanlarda üretim ve hizmet sunan pek çok kooperatif var.


Peki, Kooperatifler Nerede Güçlü?

İllere baktığımızda kooperatiflerin en yoğun olduğu şehirler şöyle:


  • Ankara: 704
  • İzmir: 647
  • İstanbul: 501
  • Muğla: 380
  • Bursa: 345

En az kooperatif bulunan iller ise Kilis, Bayburt, Ardahan, Bartın ve Aksaray.


Türkiye’de Kooperatiflerin Örgütlenme Sorunu

Her ne kadar ülke genelinde on binlerce kooperatif bulunsa da, ne yazık ki bu kooperatiflerin büyük kısmı bir üst örgütlenmeye dahil değil.


Ticaret Bakanlığına bağlı olan 34 farklı kooperatif türü bulunmasına rağmen sadece 3 tür kooperatifin merkez birlikleri kurulabilmiş durumda. Oysa bir kooperatif türünün güçlü olabilmesi için üst birlikler ve merkez birlikleri kurarak hem dayanışmayı artırması hem de ortak sorunlara birlikte çözüm üretmesi gerekiyor.


Örneğin:

Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifleri güçlü bir örnek olarak öne çıkıyor. 1.211 kooperatiften oluşan bu yapı, 10 farklı üst birliğe sahip.

Ancak toplamda 48.938 kooperatif varken üst birlik sayısının yalnızca 325 olması oldukça düşündürücü.


Ne Yapılmalı?

Örgütlenmenin artması için kooperatifler teşvik edilmeli. Birlikler güçlendikçe kooperatifler hem seslerini daha fazla duyurabilir hem de sürdürülebilir projelere imza atabilirler.


Şu an kooperatiflere sağlanan teşvikler oldukça sınırlı. Sadece üst birlik ortağı olan kooperatifler genel kurullarını iki yılda bir yapabiliyor. Ancak bu yetmez. Daha fazla destek, kolaylaştırıcı düzenlemeler ve finansman imkânları gerekiyor.


Ticaret Bakanlığı'nın özellikle şu alanlarda adım atması önemli:


  • Üst birliklerin kurulmasını destekleyici teşvikler sunmak.
  • Kooperatiflere özel finansman ve hibe programları geliştirmek.
  • Farkındalık artırıcı çalışmalar yapmak.

2025: Kooperatifler Yılı ve Büyük Fırsat

2025 yılı tüm dünyada Uluslararası Kooperatifler Yılı olarak kutlanacak. Bu özel yılın mottosu ise çok anlamlı:


"Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya Kurar."


Ülkemiz için bu mottoyu sadece bir söz olarak değil, bir hedef olarak görmeliyiz. Karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve demokrasi temelinde kurulan kooperatifler; iklim krizinden gıda güvenliğine, kadın istihdamından yerel kalkınmaya kadar pek çok alanda çözüm üretebilecek güçte.


Eğer daha adil, daha güçlü ve daha sürdürülebilir bir gelecek istiyorsak, bu geleceği birlikte kurabiliriz. Tam da bu yüzden, kooperatiflerin yeniden keşfedilmesi ve desteklenmesi şimdi her zamankinden daha önemli.



Kaynak:

Esnaf Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü KOOPERATİF BÜLTENİ, Ocak/2025

Balıkesir: Stratejik Konumu ile Geleceğe Yönelik Projeler Geliştirmeli!

Balıkesir, İstanbul, İzmir ve Bursa’ya yakınlığıyla adeta bir geçiş noktası konumundadır. Neredeyse 25 milyon nüfusa sadece iki saatlik mesafede bulunan bu şehir, lojistik açıdan büyük bir avantaja sahiptir. Üstelik, iki denize kıyısı olan nadir şehirlerden biri olarak hem ticaret hem de turizm açısından büyük potansiyel barındırmaktadır. Ancak, Balıkesir bu stratejik konumunu yeterince değerlendirebiliyor mu?


Balıkesir’in Üretim Gücü: Dağlarından Bal, Ovalarından Bereket Akıyor!


Balıkesir, sahip olduğu geniş tarım arazileri, verimli ovaları ve kırsal bölgeleriyle üretim açısından güçlü bir şehir konumundadır. Tarım, hayvancılık, arıcılık ve doğal ürünler gibi alanlarda büyük bir potansiyele sahip olan bu şehir, katma değeri yüksek üretim projeleri geliştirerek hem yerel ekonomisini güçlendirebilir hem de Türkiye’nin gıda güvenliği açısından kritik bir rol oynayabilir.


Ancak, bu üretim gücünün doğru planlanması ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Tarımsal üretimin modern yöntemlerle desteklenmesi, kooperatiflerin güçlendirilmesi, organik tarımın teşvik edilmesi ve yerel üreticilerin pazara erişiminin artırılması gibi konular Balıkesir’in ekonomik kalkınmasını hızlandırabilir.


Kırsal Kalkınma İçin Güçlü Projeler Şart!


Balıkesir, kırsal bölgeleriyle geniş bir coğrafyaya yayılmış durumdadır. Bu alanların kalkınmasını desteklemek için sürdürülebilir projeler geliştirmek büyük önem taşımaktadır. Ancak, birçok yerel yönetim ve kurum proje yazımı ve fon kaynakları konusunda yeterli bilgiye sahip değildir. Kırsal kalkınmanın sağlanması için yerel aksiyon alması gereken kurum ve kuruluşların proje geliştirme kültürünü edinmesi gerekmektedir.


Şu ana kadar Balıkesir’de proje kültürü tam anlamıyla oluşmuş değil. Oysa, Avrupa Birliği fonları, kalkınma ajansları destekleri, TÜBİTAK hibeleri, IPART, KOBİ, TKDK ve ulusal finansman kaynakları gibi birçok fırsat bulunmaktadır. Bu fonları etkili kullanarak kırsal kalkınma projeleri, tarımsal inovasyon çalışmaları, sürdürülebilir enerji uygulamaları ve turizm projeleri hayata geçirilebilir.


Balıkesir İçin Atılması Gereken Adımlar


Proje Yazımı Konusunda Eğitimler Düzenlenmeli: Yerel yönetimler, STK’lar ve üreticiler için proje yazımı ve fon kaynaklarına erişim konularında eğitimler verilmelidir.


Proje Destek Ofisleri Kurulmalı: Kırsal bölgelerdeki üreticilere danışmanlık hizmeti sunacak ofisler açılarak yerel projelerin desteklenmesi sağlanmalıdır.


Yerel Yönetimler Bünyesinde Bir Proje Ekibi Kurulmalı: Belediyenin stratejik projeler üretmesi ve fonlardan faydalanması için uzman bir ekip oluşturulmalıdır.


Kırsal ve Kentsel Alanları Birleştiren Projeler Hayata Geçirilmeli: Şehir ve kırsal alanlar arasındaki ekonomik bağları güçlendirecek projeler geliştirilmelidir.


Sonuç: Balıkesir Geleceğe Yönelik Planlarını Şimdi Yapmalı!


Balıkesir, sahip olduğu stratejik konumu, üretim gücü ve doğal kaynaklarıyla büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak, bu potansiyelin gerçek anlamda değerlendirilmesi için güçlü projelere ve doğru yönetime ihtiyaç vardır. Yerel yönetimler ve ilgili kurumlar, yenilikçi projeler üreterek Balıkesir’i geleceğin öncü şehirlerinden biri haline getirebilir.

Biz gençlere yer verilmez ve siyaset oyalamasıyla vakit kaybedilirse yazık olur.

Şimdi harekete geçme zamanı! Balıkesir’in üretim gücünü ve stratejik avantajlarını kullanarak sürdürülebilir kalkınma projeleri geliştirmek için projelere yatırım yapılmalıdır. Gençler olarak biz hazırız, yaz siz?



Balıkesir'de Gençler İçin Fırsat Eşitliği Şart

Balıkesir, konservatuvarı, Necatibey Eğitim Fakültesi ve köklü eğitim kurumlarıyla önemli insanlar yetiştirmiş bir şehir. Ancak bugün, gençler için sivil toplum yeterince güçlü değil ve yerel yönetimlerle iş birliği sınırlı.


Biz gençler olarak, Balıkesir’de bir düşünce kuruluşu ve gençlik projeleri platformu kurduk. Şehrimizin gelişimine katkı sağlamak, sosyal ve kültürel projeler üretmek istiyoruz. Ancak, bu çabalarımızı hayata geçirebilmemiz için fırsat verilmesini bekliyoruz.


Gençlere Fırsat Tanınmazsa, Beyin Göçü Kaçınılmaz

Balıkesir’in Bursa, İzmir ve İstanbul gibi büyükşehirlere olan yakınlığı hem bir avantaj hem de bir risk. Eğer yerel yönetimler gençlere yeterli fırsatları sunmazsa, Balıkesir’in yetiştirdiği yetenekli gençler bu büyük şehirlere göç etmek zorunda kalacak. Eğitim ve kariyer fırsatları açısından dezavantaj yaşayan gençler, kendi şehirlerinde geleceğe dair umut besleyemediklerinde başka şehirlere yönelmek zorunda kalıyor.


Gençler İçin Yerel Yönetimler ve Sivil Toplum İş Birliği Geliştirilmeli

Balıkesir’in genç nüfusunu koruyabilmesi ve geleceğe hazırlayabilmesi için, gençlerin aktif katılımını teşvik edecek projeler ve destek mekanizmaları oluşturulmalıdır.

Peki, ne yapılabilir?

Gençlik Meclisleri Kurulmalı: Yerel yönetimler, gençlerin karar alma süreçlerine dahil olduğu gençlik meclisleri oluşturmalı.

Sivil Toplum Desteklenmeli: Gençler tarafından kurulan sivil toplum girişimleri, yerel yönetimler tarafından fonlanmalı ve desteklenmeli.

İstihdam ve Girişimcilik Projeleri Geliştirilmeli: Balıkesir’de genç girişimcileri destekleyen hızlandırma programları, hibe ve kredi imkanları artırılmalı.

Sanat ve Kültür Alanında Gençlere Alan Açılmalı: Konservatuvar geçmişine sahip olan Balıkesir, sanatçı yetiştirme geleneğini sürdürmek için genç yeteneklere sahne ve üretim alanları sunmalı.

Balıkesir Gençleri İçin Gelecek Umudu Olmalı!

Şehrimiz, gençlerin hayallerini gerçekleştirebileceği bir yer olmalı. Eğer yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları, gençleri dinleyip onlara alan açmazsa, Balıkesir en büyük değerini kaybedecek: geleceğini!


Şimdi, gençlerin sesini duymanın ve onlara hak ettikleri fırsatları sunmanın zamanı!



Balıkesir'de Güçlü Proje Ekibi Kurulmalı!

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde Şehir Araştırmaları ve Teknoloji Geliştirme Merkezi Proje Ekibi Kurulmalı!


Gelişen ve değişen dünya düzeni, belediyelerin sadece altyapı ve hizmet alanlarında değil, aynı zamanda kent planlama, teknoloji kullanımı ve sosyal kalkınma alanlarında da yenilikler getirmesini zorunlu kılmaktadır. Bu noktada, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin Şehir Araştırmaları ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BŞTGEM) bünyesinde bir Proje Ekibi kurması, şehrin geleceğine yapılacak en büyük yatırımlardan biri olacaktır.


Neden Bir Proje Ekibi Kurulmalı?

1. Stratejik Kent Planlaması ve Veri Odaklı Kararlar

Günümüzde belediyeler, sadece günlük hizmetlerle değil, uzun vadeli planlamalarla da öne çıkmaktadır. BŞTGEM Proje Ekibi, şehirle ilgili veri analizi yaparak geleceğe yönelik planlamaları bilimsel temellere dayandırabilir. Trafik yönetimi, yeşil alanlar, altyapı projeleri ve akıllı şehir uygulamaları gibi kritik alanlarda karar alma mekanizmalarının daha etkin hale getirilmesini sağlayabilir.


2. Yerel ve Ulusal Fon Kaynaklarından Faydalanma

Bir belediyenin vizyon projelerini hayata geçirebilmesi için Avrupa Birliği fonları, kalkınma ajansları destekleri, TÜBİTAK ve kamu hibeleri gibi kaynakları etkin kullanması gerekmektedir. Bu kapsamda, kurulacak proje ekibi, Balıkesir’in yenilikçi projelerle daha fazla finansman elde etmesine katkı sağlayabilir.


3. Sürdürülebilir Kalkınma ve Yeşil Şehircilik

Balıkesir, sahip olduğu doğal alanlar, tarım potansiyeli ve ekolojik yapısı nedeniyle sürdürülebilir projelere büyük bir ağırlık vermelidir. Karbon emisyonlarını azaltan projeler, yenilenebilir enerji kullanımı ve atık yönetimi gibi alanlarda belediyenin daha fazla rol alması şehrin yaşam kalitesini artıracaktır. Proje ekibi, bu alanda sürdürülebilir projeler geliştirerek hem Balıkesir'i bir "yeşil şehir" haline getirebilir hem de ulusal ve uluslararası desteklerden faydalanabilir.


4. Akıllı Şehir Teknolojileri ve Dijital Dönüşüm

Geleceğin şehirleri teknolojiyle entegre bir yapıya sahip olacaktır. BŞTGEM bünyesinde bir proje ekibi kurulması, akıllı trafik sistemleri, dijital belediyecilik hizmetleri ve veri tabanlı karar alma mekanizmalarını Balıkesir'e kazandırabilir.


5. Yerel Kalkınma ve Katılımcı Yönetim

Projelerin Balıkesirlilerin ihtiyaçlarına yönelik olarak belirlenmesi, belediyenin daha etkin ve şehirle entegre bir hizmet sunmasını sağlayacaktır. Şehir Araştırmaları ve Teknoloji Geliştirme Merkezi bünyesindeki bir ekip, katılımcı bir yönetim anlayışı geliştirerek belediye ile vatandaşlar arasında daha sağlam bir bağ kurulmasını sağlayabilir.


Sonuç ve Öneriler

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi'nin, geleceğe yönelik projelerini bilimsel bir altyapı ile geliştirmesi ve kaynaklarını daha etkin kullanabilmesi için Şehir Araştırmaları ve Teknoloji Geliştirme Merkezi bünyesinde bir Proje Ekibi kurması kritik bir adım olacaktır. Bu ekibin fon kaynaklarını aktif olarak takip etmesi, yenilikçi projeler geliştirmesi ve belediye hizmetlerini teknolojiyle entegre hale getirmesi Balıkesir'in hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük kazançlar elde etmesini sağlayacaktır.


Daha yaşanabilir, sürdürülebilir ve yenilikçi bir Balıkesir için bu adımın en kısa zamanda atılması gerekiyor!

Mustafa ÇETİN



BALIKESİR’İ ÜLKE GİBİ YÖNETMELİ

 Çok önemli bir şehirde yaşıyoruz; tarım, sanayi, turizm ve lojistik altyapısına sahip, enerjide önemli bir merkez, ülke ve bölge açısından stratejik bir konumda, köklü üniversitesi ve kurumları var, verimli ovaları, kıyıları, termal kaynakları ile tek kelimeyle büyük bir potansiyele sahip bir şehir…


Kuzeyinde Avrupa’ya açılan Çanakkale Boğazı, batısında Ege Denizi ve İzmir gibi ekonomik bir merkez, doğusunda Bursa gibi sanayi devi bir şehir, güneyinde tarım ve turizm açısından önemli bir bölge olan Manisa ve Akdeniz’e açılan koridor var. Marmara ve Ege Bölgeleri arasında bir köprü görevi gören, hem kara hem de deniz ticaretinde önemli bir durak olan Balıkesir, Türkiye’nin kalbinde bir üretim ve ticaret merkezi olarak konumlanmalıdır.


Bu avantajları iyi bilen ve değerlendiren bir akılla, Balıkesir’i üretim, lojistik ve turizm açısından bölgesel bir merkez hâline getirmeliyiz. Ürettiğimiz her şeyi pazarlayabileceğimiz geniş bir coğrafyanın içinde olduğumuzu unutmamalıyız. Doğru stratejilerle tarımda, sanayide, sağlıkta ve turizmde büyük atılımlar yapabiliriz.


Balıkesir SAĞLIK ŞEHRİ, güçlü sağlık altyapısı, termal kaynakları, tıp fakültesi ve nitelikli insan kaynağı ile sağlık turizmi açısından büyük bir potansiyel taşıyor. Şehri uluslararası sağlık turizminin önemli bir merkezi hâline getirmek için bu potansiyeli yönetecek doğru bir vizyona ihtiyacımız var.


Turizm açısından da Balıkesir eşsiz bir şehir. Doğal güzellikleri, Kaz Dağları, Ayvalık ve Cunda gibi dünya çapında bilinen turizm destinasyonları, mavi bayraklı plajları, termal kaynakları, tarihi ve kültürel mirası ile Balıkesir, turizmin her alanında büyük fırsatlar sunuyor. Ancak turizmi sadece broşür basarak değil, profesyonel bir bakış açısıyla tüm bileşenleriyle ele almalıyız.


Balıkesir, Türkiye’nin bir özeti gibi. 20 ilçesi var ve her biri kendine özgü değerler barındırıyor. Ancak maalesef bu ilçelerin çoğunda planlı bir kalkınma vizyonu bulunmuyor. Şehir, en az 20 sektörde kümelenme potansiyeline sahip ancak bu alanlarda profesyonelce yürütülen bir kümelenme çalışması henüz mevcut değil. Balıkesir’in bu sektörleri doğru yönetildiğinde her birinden milyarlarca dolarlık ekonomik katkı elde etmek mümkün.


Kalkınma;


  • Zeytin ve zeytinyağını dünya çapında bir marka hâline getirdiğimizde,

  • Tarım ve hayvancılıkta katma değerli ürünlere yöneldiğimizde,

  • Termal turizmi bir dünya markası yapacak şekilde geliştirdiğimizde,

  • Sahil şeridimizi turizmin her alanında değerlendirdiğimizde,

  • Organize sanayi bölgelerimizi güçlendirip yenilerini açtığımızda,

  • Lojistik altyapıyı geliştirip Balıkesir’i uluslararası bir ticaret merkezi hâline getirdiğimizde,

  • Et ve süt ürünlerinde işleme tesislerini artırıp dünya pazarına açıldığımızda,

  • Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığı bölgesel olarak organize ettiğimizde,

  • Arıcılık ve tıbbi aromatik bitkiler alanında kümelenmeyi sağladığımızda,

  • Balıkçılık ve su ürünlerinde yüksek katma değerli üretime geçtiğimizde,

  • Doğal tarım ve ekolojik üretimi teşvik edip marka hâline getirdiğimizde,

  • Sanayi limanlarını güçlendirip, Balıkesir’i bir lojistik merkez olarak konumlandırdığımızda,

  • İlçelerimizi turizm, tarım, sanayi ve ticaret ekseninde özelleştirilmiş kalkınma bölgelerine dönüştürdüğümüzde,

  • 20 sektörümüzün her birinde profesyonel kümelenme çalışmaları yürüttüğümüzde,

  • Şehirlerimizi gençlerimize, çocuklarımıza ve gelecek nesillere yakışır şekilde dizayn ettiğimizde,

  • İnsanımıza inandığımızda ve gençlerimize güvendiğimizde,

  • Balıkesir’i bir ülke gibi stratejik bir şehir olarak yönettiğimizde,


Kaçınılmaz bir şekilde kalkınma kendiliğinden gelecek ve Balıkesir hak ettiği gelişmişlik seviyesine ulaşacaktır. Şehrimiz, Ege ve Marmara’nın üretim, ticaret ve hizmet merkezi olacak. Buna çok inanıyorum.


Orman Y. Mühendisi ve Proje Uzmanı

Mustafa Çetin



Girişimcilik Ruhumuz Ne Kadar Güçlü?

Değerli okurlar,
Bugün sizlerle girişimcilik ve sosyal projeler üzerine sohbet etmek istiyorum. Ülkemizin dört bir yanında gerek kalkınma ajansları, gerek sivil toplum kuruluşları için açılan proje çağrıları, girişimciler için adeta birer ışık kaynağı. Bu proje çağrıları sadece bireylerin değil, bölgelerin de kaderini değiştirecek güce sahip.

Geçtiğimiz günlerde SMART Proje Akademisi’nin sahibi, deneyimli proje uzmanı Ramazan Kırmızı Bey ile sohbet etme fırsatım oldu. Kendisi, proje desteklerinin sadece finansal bir yardım olmadığını, aynı zamanda toplumsal kalkınma için bir vizyon sunduğunu söyledi. "Her bir destek çağrısı, bir bölgenin geleceğine yapılacak stratejik bir yatırımdır," dedi. Bence bu söz, girişimcilik desteklerinin ne kadar önemli olduğunu net bir şekilde anlatıyor. Ayrıca SMART Proje Akademisi olarak "Siz hayal edin, biz gerçekleştirelim" şeklinde de projelerde birlikte çalışabileceğini dile getiriyor.

Destek Mekanizmalarının Önemi

Kalkınma Ajansları, TÜBİTAK, KOSGEB ve Avrupa Birliği gibi kurumların sunduğu destekler, sadece girişimciler için değil, hepimiz için büyük bir fırsat. Bu destekler, projelerin hayata geçmesi için bir başlangıç noktası oluştururken, aynı zamanda toplumsal fayda yaratma yolunda önemli bir adım.

Mesela Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın düzenlediği Sürdürülebilir Enerji Fikir Maratonu, girişimcilerin yenilikçi enerji çözümleri geliştirmesi için güzel bir platform sunuyor. Hem bölgesel kalkınma sağlanıyor hem de çevresel farkındalık artıyor. Diğer yandan TÜBİTAK’ın Yapay Zekâ Ekosistem 2024 Çağrısı gibi destekler de girişimcilerin teknolojiyi kullanarak projelerini bir üst seviyeye taşımasına yardımcı oluyor.

Girişimcilik ve Sosyal Yatırımlar: Birlikte Daha Güçlü

Ramazan Bey’in dikkat çektiği bir başka önemli nokta da, bu desteklerin sadece bireysel projeleri değil, topluma fayda sağlayan girişimleri de desteklediği. Özellikle yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve sürdürülebilir kalkınma gibi alanlarda yapılan çalışmalar, toplumun geneline dokunan sonuçlar doğuruyor.

UNESCO’nun Sürdürülebilir Kalkınma için Uluslararası Bilimler On Yılı girişimi ya da Avrupa Birliği’nin İklim Değişikliği Hibe Programı gibi projeler, girişimcilerin dünya standartlarında işler yapmasına imkân tanıyor. Böylece girişimcilik ekosistemimiz büyüyor, gençler de bu alana ilgi duymaya başlıyor.

Bir Destekten Faydalanmak İçin Küçük İpuçları

Sevgili okurlar, desteklerden yararlanmak isteyen girişimciler için birkaç önerim var:

  1. Özgün bir fikriniz olsun: İster büyük ister küçük olsun, projenizin kendine has bir yönü mutlaka olmalı.
  2. Çevrenizi gözlemleyin: Bulunduğunuz bölgenin ihtiyaçlarını anlamadan etkili bir proje üretmek zor. Bölgenize gerçekten fayda sağlayacak bir fikirle yola çıkın.
  3. Projelerinizi net anlatın: Başvuru sürecinde, fikrinizi açık ve anlaşılır bir şekilde anlatmak çok önemli. Jüri ya da değerlendirici, neyi hedeflediğinizi hemen anlamalı.
  4. Bilirkişilere danışın: Eğer bir fikriniz varsa ama nasıl geliştireceğinizi bilemiyorsanız, SMART Proje Akademisi gibi alanında uzman kişilerden destek almak işinizi kolaylaştırabilir.

Sonuç: Hep Birlikte Daha Güzel Günlere

Sevgili dostlar, girişimcilik ve sosyal projeler sadece bireysel başarıları değil, toplumsal kalkınmayı da beraberinde getiriyor. Türkiye, bu anlamda sunduğu fırsatlarla gerçekten çok zengin bir ülke. Önemli olan, bu fırsatları değerlendirecek cesareti ve azmi göstermek.

Ramazan Kırmızı Bey’in dediği gibi, her destek çağrısı bir bölgenin geleceğine yapılan yatırımdır. Bizlere düşen görev ise bu fırsatları değerlendirmek ve hem kendimize hem de çevremize katkı sağlamak. Unutmayalım, hepimizin başarısı, hepimizin geleceği!

2024 Aralık ayı için açık olan proje çağrıları ve detaylı bilgilere ulaşmak için güncel fırsatları takip edebileceğiniz resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz:

 https://www.projeakademisi.com/2024/12/aralik-2024-acik-hibe-ve-destekler.html

Sevgiyle kalın,
Süleyman Çetin



SİSKAD, Sürdürülebilir Kalkınmaya Giden Yolun Haritasını Çizdi

Sosyal İnovasyon ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği olarak ;

Bugün aynı zamanda tarihi öneme sahip bir karar alıyoruz. İnsana yakışır, onurlu ve ödüllendirici bir yaşam için Dünya 2030'da daha iyi bir yer olacak.

İnsanlığın ve gezegenimizin geleceği bizim elimizdedir. Meşaleyi gelecek nesillere devredecek olan da günümüzün genç neslinin elindedir. Sürdürülebilir kalkınmaya giden yolun haritasını çıkardık; Yolculuğun başarılı olmasını ve kazanımlarının geri dönülemez olmasını sağlamak hepimizin görevi olacaktır. 

Haydi sizin de düşüncelerinize, desteğinize ihtiyaç vardır. Yanımızda görmek istiyoruz...

 Sürdürülebilir kentsel gelişim ve yönetimin halkımızın yaşam kalitesi açısından hayati önem taşıdığının bilincindeyiz. Şehirlerimizi ve insan yerleşimlerini topluluk bütünlüğünü ve kişisel güvenliği teşvik edecek ve yenilikçiliği ve istihdamı teşvik edecek şekilde yenilemek ve planlamak için yerel yönetimler ve topluluklarla birlikte çalışacağız.

Bugün aynı zamanda tarihi öneme sahip bir karar alıyoruz. İnsana yakışır, onurlu ve ödüllendirici bir yaşam sürme ve insani potansiyellerinin tamamını gerçekleştirme şansından mahrum bırakılan milyonlarca insan da dahil olmak üzere, tüm insanlar için daha iyi bir gelecek inşa etmeye kararlıyız. Yoksulluğu sona erdirmeyi başaran ilk nesil olabiliriz; tıpkı gezegeni kurtarma şansına sahip son kişi olabileceğimiz gibi. Hedeflerimize ulaşırsak dünya 2030'da daha iyi bir yer olacak.

İnsanlığın ve gezegenimizin geleceği bizim elimizdedir. Meşaleyi gelecek nesillere devredecek olan da günümüzün genç neslinin elindedir. Sürdürülebilir kalkınmaya giden yolun haritasını çıkardık; Yolculuğun başarılı olmasını ve kazanımlarının geri dönülemez olmasını sağlamak hepimizin görevi olacaktır.







Sosyal İnovasyon ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Genel Kurul Toplantısı Yapıldı

Balıkesir'in sosyal projeler konusunda öncü derneklerinden Sosyal İnovasyon ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği, SİSKAD'ın Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldı.

2. Genel Kurul toplantısı  Avlu Kongre Merkezi "Ne10 Şehir Araştırmaları ve Teknoloji Merkezi'nde" 16.12.2023 tarihinde, saat 14.00 'da gerçekleştirdi.

SİSKAD Yönetim Kurulu'na

Başkan: Muammer Özel

Başk. Yard.: Ramazan Kırmızı 

Sekreter: Yılmaz Karahan

Sayman: Hanife Dikbıyık

Üye: Mehmet Eroğlu

Fatih Volkan Özel

Fatma Kırmızı

Engin Işık

Ahmet Akarçay

Hamiyet Toraman

SİSKAD Denetim Kurulu'na

Denetim Kurulu Başkanı: Refik Malkoç

Başk. Yard. : Sevil Şahinoğlu

Üye: Hatice Esin Özel

Mehmet Gürkan Özel

Hikmet Uçkun

Melek Arslan 

Dernek Üyelerince "Oy birliğiyle" seçildi.

Güven tazeleyen Başkan Muammer Özel, bir süredir derneğin gençleşmesi gerektiğini söylemekte ve bu konuda çalışmalar yapmaktaydı. 

İyi ki Varsınız!

Başkan Özel konuşmasında "Değerli arkadaşlar bugün SİSKAD çatısı altında buluşmamızdan,  sizlerle birlikte çıktığımız bu yüce yolda, Sosyal İnovasyon ve Sürdürülebilir Kalkınmayı savunmanız ve gelecek nesillere aktarmak üzere çabalarınız beni çok mutlu etmiştir. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. İyi ki varsınız." dedi.

Başkan Özel, Teşekkür Etti

Güven tazeleyen aktif başkan Muammer Özel, "Derneğimiz Genel Kurulu'nun yapılması hususunda mekan tahsisini yapan; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Kent Konseyi Başkanı Mürsel Sabancı ve Ne10 Kurumsal ilişkiler Uzmanı Ayşe Karabulut 'a göstermiş oldukları misafirperverlikleri için teşekkür ederiz." diyerek toplantıyı tamamladı.